Dünya Sensin


Ne tarafa baksam sen varsın şu sıralar, sanki her şeye senin resmini çizmişler; bu da yetmiyormuş gibi bütün insanlara senin maskeni yapıp dağıtmışlar, herkes sen gibi biraz. Bunlar hep kalp oyunları biliyorum, içinde ne varsa dünyaya onu yansıtıyor tıpkı bir projektör misali. Pek şikâyetçi olduğum söylenemez bu durumdan çünkü gece uzanınca yatağıma yıldızlarda seni görmek çok farklı bir duygu. Her gece uyurken en son seninle karşılaşmak ve her sabah yine ilk seninle karşılaşmak paha biçilemez bana göre. Yani anlayacağın şikâyetçi değilim bu durumdan...

Ama bir önerim var: Hep öyle uzaktan bakma, uzaktan söyleme sevmelerini. Gel bazen dokun yüreğime seni nasıl hissettiğini öğren. Senin için nasıl çarptığını ve senin için nasıl ritim değiştirdiğini anla. Gel ne bileyim mahrum kalma tenimden sadece gözler sevmesin birbirini, bazen ellerinin avucumda terleyişine de şahit ol. Milyonlarca gözlerden beni izlemek daha zordur inan, bırak zor aşklar diğer insanlara kalsın. Gel biz kolaya kaçalım. Sadece iki göz ile bak bana, iki elinle dokun bir dudağınla öp yeter, fazlası değil. Ha tabi seni bana getiren iki ayağını da unutmamak lazım.

Hep gel demiyorum sana dikkat et sadece arada bir yanımda ol. Hep böyle milyonlarca gözlerin arkasına saklanmaktansa arada bir gel nefeslerimizi hissedelim. Dünyanın gerçek bir aşk nasıl olur bilmeye ihtiyacı var ve bunu öğretirken sana ihtiyacım var benim. Yanlış anlama tabi ki arada değil, her zaman ihtiyacım var sana ama hiç görmemektense arada bir görmeyi de kabul ediyor insan.

Bunun adı çaresizlik biliyorsun daha önce anlattım sana. İnsan çaresiz olmaya dursun en olmaz şeyleri dahi kabul eder hale geliyor. Bu arada satırların tekrar seni bu kadar güzel anlatıyor olması çok güzel bir şey, umarım bir daha terk etmez beni…

“Gitmekle korkutma beni

Gidersen en fazla

Herkes bir maske takar sen olur.”


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski