Nisa suresi 116. ayette Cenab-ı Allah “Allah kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını (sair günahları) dilediği kimse için bağışlar.” Buyurur. Bu ayetle anlarız ki günahların en büyüğü ve asla affedilmeyecek olanı şirktir. Kendisini yaratıcı ile aynı seviyeye çıkarmak, yaratabileceği en küçük bir varlık olamayacakken öyleymiş gibi davranan insanların bir noktadan sonra kalpleri mühürlenir.
Allah Resulü (a.s.m.) buyururlar ki: “Her günah ile kalpte bir siyah nokta meydana gelir.” Böylelikle sürekli günah işleyen bir in- sanın bir müddet sonra kalbi tamamen kararacağı için (ki biz buna mühürlenmiş diyoruz) artık o insanın içinde vicdana dair hiçbir emare kalmayacak, gerçeklikten uzaklaşıp kendi sahte gerçekliğine inanacak.
Bu insanlar için hidayet kapısı kapanır, şirk ve sürekli işlenen günahlar alışkanlık haline gelir ve verdiği yalancı zevk ile iman etmeyi imkânsız hale getirir. Bir insanın şirke girmesi veya sürekli şekilde günah işliyor olması onun kalbinin mühürlenmiş olduğu anlamına gelmez, burada ölçü o insanın kalbinde şirkin tam olarak hâkimiyet kurması ve hidayet için zerre yer kalmamasıdır. Aksi durumda hiçbir müşrikin İslam ile tanışması ve onu kabullenmesi mümkün olmazdı. Burada önemli olan nokta insanların kalplerini kendi elleriyle, kendi iradeleriyle mühürlüyor olmalarıdır.
Şirk iki türlüdür:
Bunlardan birincisi her şeyi inkâr etmektir. Bu, halk arasında en bilinen şirk şeklidir. Diğeri ise itikadı doğru olmadığı halde doğruymuş gibi savunup ispatına çalışanların oluşturduğu gruptur. Günümüzde asıl tehlikeli olan da bu olup insanların birçoğu bu durumun şirk olduğundan dahi habersizdir. Her iki şirk durumu da oldukça önemlidir çünkü yukarıda bahsettiğimiz kalbin mühürlenmesi daha çok bu iki şirk durumu için geçerlidir. Daha çok dememizin sebebi bu konuda kesin hüküm vermemektir. Zira az da olsa hidayete erenler olacaktır.
Bu konuya değindik çünkü bizler insanız, başımıza her zaman baş edemeyeceğimizi düşüneceğimiz olaylar gelebilir. Bunlar bizi her şeyden soyutlayabilir ve yaratılış nedenimizi dahi unutturabilir. İşte tam da öyle bir zamanda bu cümleler gelsin aklınıza. Konu ne olursa olsun Allah’a sırt çevirmeyip şirke girmemeniz gerektiğini hatırlayın. Başınıza her ne geldiyse bir şekilde geçip gidecek. Bir gün, on gün, bir ay, bir yıl belki birkaç yıl eninde sonunda geçip gidecek. Siz bu süreçte Allah’a sırt çevirirseniz ki aslında böyle bir yeteneğiniz yoktur ancak kendinize sırt çevirmiş olursunuz, işte o zaman geriye dönüş yolları kapanabilir.
Allah hepimizi şirke düşmekten, şirkte ısrar etmekten ve kalbi mühürlenen bir insan olmaktan korusun. Âmin.