Erik Külahı


Üniversiteye başladığım ilk yıllardı henüz. 

Sanırım ilk defa yaz tatiline gelmiştim. Yetiştiğim çevrenin dışında bambaşka bir ortam görmek güzeldi açıkçası. Ancak ilk yılımda bu ortama alışmak biraz zamanımı almıştı. Birçok farklılıklar vardı bu yeni ortamda, burada erkekler kızlar çok rahattı. Tamam, öğretmenlerim rahat olduğunu söylemişlerdi ama ben bu kadarını beklemiyorum, diyebilirim.

Henüz memlekete yeni geldiğim günlerde dikkatimi çeken bir olay gözüme ilişti. Bizim buralarda apartman sistemi yoktur, bütün evler müstakil ve bitişik olduğundan herkes birbirini tanır. Bu nedenle âşıkların işi çok zordur. Kızların anne korkusu bir yana, bir de etrafta laf söz olacak mı korkuları vardır. 

Ancak bizim iki âşık bu duruma da çözüm bulmuşlar. Önce erkek yazmak istediği mesajı veya mektubu bir kâğıda tam takır yazıyor. Sonra bu kâğıdı bildiğimiz çerez külahı yaparak marketten aldığı erikleri bu külaha doldurarak kız arkadaşına gönderiyor. Böylece mektup veya mesaj sıfır risk ile kızın eline ulaşmış oluyor. 

Tabi bu işin bir de kız tarafından cevap göndermesi var. Bu olayda kendi başına ayrı bir merak konusu mektubu alan kız önce erikleri bir güzel mideye indirdikten sonra kâğıdı buruşturup kaş ile göz arasında bir taraflarına saklıyor. Nasıl sakladığı hâlâ çözemediğim büyük sırların arasında. Neyse içeri giren kız sanırım o sırada cevabını hazırlıyor, daha sonra dışarı çıkıp buruşturduğunu arasında da birkaç erik çekirdeği ile atıyor. Böylece biri kâğıda bakacak dahi olsa arasındaki çekirdekler kâğıda çöp süsü verecek bu da mektubun erkeğin eline sıfır risk ile ulaşmasını sağlıyor.

Bu olaya baştan aşağı şahit olan ben, bu üstün zekâlı komşularıma olay sonrası muhteşem bir hayranlık duymaya başladım. Erkeğin yerine ben olsaydım hâlâ nasıl teklif edeceğimi düşünüyor olurdum herhalde. Aslında benim en çok merak ettiğim konu bu çiftin evlenip evlenmeyeceğiydi ki bir yıl sonra kızı akrabasına verdiler ve bizim bu aksiyon ve macera içeren aşk filmimiz de bitmiş oldu.

Bu olaydan sonra anladım ki insan istedi mi birçok riski göze alabiliyor. Ve aldığı risk ne kadar büyük olursa kazancı da o kadar büyük oluyor. Benim geçmişime baktığımda ise henüz sekizinci sınıfta hiçbir engel yokken açılmaya cesaret edemediğim bir çocukluk aşkım hâlâ içime dert olmuş durumda onu özlemek değil mesele belki de aynı gün bitebilirdi bu aşk belki de o gün risk almayı öğrenmiş olsaydım şu an o insan ile evliydik. Kim bilebilir ki?

Aşk en büyük risktir.


Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski